Mundus Drama Eğitim Oyunu
Dört farklı kadın dünyanın birçok yerinde olan kadınların hayatlarından; harikalar olmayan bir diyarda kesitler sunuyor.
Arzuları ile toplumun yüklediği görevler arasında sıkışan;
Hayatta kalmak, kimliğini korumak için mücadele ederken akılını yitiren;
İnsan olmanın anne olmaktan daha mühim olduğunun isyanı içinde her şeyi göze alabilen;
Erk sahibi olduğunu sananların arasından darbelerle sıyrılan ve ayağa kalkabilen kadınların öyküleri aktarılıyor.
Beş epizod ile insan olmanın, kadın olmanın, var olmanın sancılı süreçleri mizahi ve dramatik bir yapıyla harmanlanarak seyirciye aktarılıyor.
Mor Mekan katkılarıyla.
Cevabı saklı bir matematik; 81 yapboz parçası…
Bir aşkın, bir ayrılığın ya da bir ömrün anıları olabilir bu.
Roland Schimmelpfennig’in yazdığı Sibel Arslan Yeşilay'ın çevirisini yaptığı bu ilginç oyununda ilişkinin geçmişine dair izler ararken, yalın bireyin farklı karakterlerdeki yansımalarını izleten kesik bir kurgu bütünü sunuluyor.
Sıkışıp kalmak, çok sevmek, tükenmek…
Nerede başladı aslolan?
Birbirine benzeyen fakat aynısı olmayan yapboz parçaları, saklı olan cevabı bulmak için seyircisinin yardımını bekliyor.
Samuel Beckett ve Pina Bausch esintileri içeren Uzun Zaman Önce Mayısta Türkiye prömiyeri ile seyirciyle buluşuyor.
"Erkek dostluğu mu, yoksa kadın bağlılığı mı?"
"Sıradan bir marka mı, yoksa Kek Roka mı?"
"Aldattı mı, aldatmadı mı?"
"Eşinizin sevgiliniz olması mı daha iyidir, yoksa sevgilinizin eşiniz olması mı?"
Cecile ve Pal’ın ev(liliğ)inde cevaplanmayı bekleyen çok soru var.
1917’de yazılmış ve Macaristan’ın en nükteli güldürülerinden biri olarak görülen Kek Roka (Mavi Tilki), 21. yüzyılda dahi beyinlerdeki tilkileri sorgulatıyor.
İkilinin en yakın dostu Sandor’un, Budapeşte’ye dönüşüyle alevlenen bilmeceler Commedia dell’Arte ezgileriyle birleşiyor ve seyirciyi taraf tutmaya zorlayan keyifli bir serüvene davet ediyor.
Mutlak aşka kavuşmayı arzulayan ve bunu yalnız birbirlerinde bulabileceklerini düşünen Beatrice ve Adam, eşlerini ve çocuklarını geride bırakarak yeniden denemeye karar verirler.
Adam'ın amcasına ait olduğunu söylediği dağ evi, onların girdabına ev sahipliği yapacaktır.
Belki buraya daha önce geldiler, belki de hiç...
Veyahutta hep buradalardı zaten.
Hiç de yabancı gelmeyen bir mevsim dörtgeni sunuyor Adam ile Beatrice'in hikayesi; sanki biz gibi...